AKP’nin karanlık yoluna emir eri olan UBP-DP-YDP hükümeti, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırma, öğretmeni hedef gösterme ve Atatürk Öğretmen Akademisi’ni kapatarak öğretmen yetiştirme sistemini AKP’ye yakın vakıf üniversitelerine devretme yolunda adım atmıştır.
Eğitim Bakanlığı ile Sendikaların yasanın bütününü ele aldığı ve ilk 15 maddesi için çalışma yaptığı bir dönemde, Öğretmenler Yasası’nın 16. Maddesi ile ilgili vermiş olduğu denklik kararı samimi değildir.
Ekte sunduğumuz Bakanlar Kurulu kararı ile yalnız öğretmenlik mesleğine ve öğretmen yetiştirme sistemine müdahale değil ayrıca yaşam biçimine ve sosyal hayata müdahale edilmek istenmektedir.
Kültürleme ve sosyalleşme sürecinde okulda öğrenciyi etkileyen en önemli unsur öğretmendir. Atatürk Öğretmen Akademisi, kimliği, kültürü ve varlığının teminatıdır. Bu kurumdan yetişen öğretmenler Kıbrıs Türk toplumunun Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, laik ve bilimsel eğitim modelinin temsilcisi, barışçıl eğitim-öğretim programlarının uygulayıcısıdırlar.
Bakanlar Kurulu kararı ile öğretmenliğe giriş sisteminde değişiklik ile Atatürk Öğretmen Akademisi’nin tasfiyesi öngörülmekte, geleceğimiz olan çocuklarımızı emanet edeceğimiz öğretmenlerin niteliğini değiştirmek istenmektedir.
Temel hak ve özgürlüklerimizden, düşünce ve ifade özgürlüğümüzden, laik sosyal yaşamımızdan, kimliğimizden, kültürümüzden, toplumsal varlığımızdan ve 1937’den beri planlı bir şekilde sosyal yapımıza uygun öğretmen yetiştiren Atatürk Öğretmen Akademisi’nden vazgeçmemiz mümkün değildir.
Laik ve demokratik öğretmenlerden rahatsız olanların attığı bu adım karşısında demokratik eylem hakkımızı kullanacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.
Soruyoruz: Bakanlar Kurulu’nun, kendini YÖDAK veya Meclis’in üstünde görerek hareket etmesi, seçim yasakları döneminde AKP’nin kendisine verdiği bir ev ödevi mi? Saygılarımızla