ABD Başkanı Joe Biden’ın Lübnan ile İsrail hükümetlerinin onaylamasının ardından duyurduğu ateşkes antlaşması yerel saatle 04.00 itibarıyla yürürlüğe girdi.
ABD Başkanı Biden, Lübnan ile İsrail hükümetleri arasında ateşkes antlaşmasına varıldığını basın açıklamasıyla duyurdu.
Ateşkesin bugün yerel saatle 04.00’te yürürlüğe girdiğini açıklayan Biden, Lübnan Silahlı Kuvvetlerinin 60 gün içinde Lübnan’ın güney sınırına konuşlanarak bu bölgenin kontrolünü sağlayacağını belirtti.
Antlaşmanın, söz konusu bölgeden Hizbullah unsurlarının silahsızlandırılarak Litani Nehri’nin kuzeyine geçirilmesini öngördüğünü kaydeden Biden, 60 günlük süreç zarfında İsrail askerlerinin kademeli şekilde bölgeden geri çekileceğini söyledi.
Biden, bu süreçte Lübnan’da herhangi bir Amerikan askerinin görev almayacağını da kaydederek, ABD ve Fransa’nın öncülüğünde uzun süren diplomatik çabaların sayesinde anlaşmaya varıldığını vurguladı.
Başkan Biden ayrıca, ABD ve Fransa’nın başını çektiği bir uluslararası koalisyonun ateşkes antlaşmasının uygulanması konusunda destek vereceğini belirtti.
Biden, İsrail saldırıları sebebiyle yerinden edilen Lübnanlılar ile İsrail’in kuzeyindeki Yahudi yerleşimcilerin evlerine dönmesinin sağlanacağını da dile getirdi.
Ateşkesin yürürlüğe gireceğinin açıklanmasından önce basına yansıyan iddialara göre, İsrail ordusunun ve Hizbullah’ın çekildiği İsrail-Lübnan sınırından Litani Nehri’ne kadar olan bölgeye 5 bin ila 10 bin kadar Lübnan askeri konuşlandırılacak.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararına uygun olarak Lübnan’daki söz konusu grupların yeniden silahlanmasını önlemek için, Lübnan’a silah satışı veya Lübnan içinde silah üretimi Lübnan hükümeti tarafından denetlenecek.
Öte yandan basında yer alan diğer bir iddiaya göre, “ABD, Hizbullah’ın antlaşmayı ihlal ettiği tespit edilirse İsrail’e yeniden saldırma hakkı tanıyan ve antlaşma metninde olmayan bir taahhüdde bulundu.”
-Lübnan Başbakanı Mikati, İsrail’le yapılan ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladı
Lübnan resmi ajansı NNA’nın haberine göre, ABD Başkanı Joe Biden, Lübnan ile İsrail hükümetleri arasında ateşkes anlaşmasına varıldığını açıklamasından sonra Başbakan Mikati ile telefonda görüştü.
Telefon görüşmesinde Mikati, Başkan Biden’a Amerika’nın Lübnan’a verdiği destek ve Biden’ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein’ın ateşkese ulaşma çabaları için teşekkür etti.
Mikati, ABD ve Fransa’nın katkısıyla varılan ateşkes kararını memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Ateşkesin yol haritasını çizen bu anlaşmanın, Lübnan’da sükunet ve istikrarın sağlanması, yerinden edilenlerin evlerine ve şehirlerine dönüşleri yönünde önemli bir adım olmasının yanı sıra bölgesel istikrarın sağlanmasına da yardımcı olduğunu kaydeden Mikati, ABD ve Fransa’nın bu anlaşmaya ulaşma yönündeki ortak çabalarını takdirle karşıladığını dile getirdi.
Lübnan hükümetinin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararının uygulanması, ordunun güneydeki varlığının güçlendirilmesi ve Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) ile iş birliğini sürdürme konularına bağlılığını vurgulayan Mikati, dünya ülkelerine ve ilgili uluslararası kuruluşlara bu konuda sorumluluk üstlenmeleri çağrısında bulundu.
Mikati, buna karşılık İsrail’in de ateşkes kararına tam olarak uymasını, Lübnan’da işgal ettiği tüm alan ve bölgelerden çekilmesini ve BMGK’nın 1701 sayılı kararına tam olarak uymasını talep etti.
Lübnan Sivil Savunmasından halka “ateşkes tam sağlanana kadar” ülkenin güneyine dönmeyin uyarısı
Lübnan Sivil Savunma Müdürlüğü, halka “resmi makamlar ateşkesin tam sağlandığını açıklayana kadar” ülkenin güneyine dönmeyin uyarısında bulundu.
Sivil Savunma Müdürlüğüne bağlı Harekat Odasından yapılan yazılı açıklamada, Lübnan halkına, güvenlikleri ve güvenli bir şekilde geri dönüşleri için talimatlara uymaları istendi.
Açıklamada, ateşkesin tam olarak sağlandığından emin olmak için ilgili makamlardan resmi bir açıklama yapılmadan köy ve bölgelere gidilmemesi, köy ve şehirlere giden yolların araştırılması ve güvenlik güçlerinin talimatlarına uyulması çağrısında bulunuldu.
Vatandaşlardan, köy ve kentlere giden yolların açık olup olmadığını öğrenmek için ilgili mercilerden bilgi almaları ve güvenlik güçlerinin talimatlarına uymaları, yola çıkmadan önce seyahat sırasında kullanacakları araçların yolculuk için elverişli olduğunu kontrol etmeleri istendi.
Yola çıkmadan önce en az bir hafta yetecek kadar yiyecek ve içecek gibi temel ihtiyaçların sağlanmasının yanı sıra kronik hastalıkları bulunanların kullandıkları ilaçları ve bebeklerin mamalarının temin edilmesi uyarıları yapıldı.
Kasabalara varıldığında İsrail’in saldırılarında hedef alınan binalara girmemeye dikkat edilmesi, tamamen veya kısmen hedeflenen binaların çevresinde bulunulmaması istendi.
Duman ve toz solunumunu azaltmak için tıbbi maske kullanılması, sokaklardaki elektrik şebekelerinden ve kopuk elektrik tellerinden uzak durulması çağrısında bulunuldu.
İlgililere haber vermeden ormanlara, meyve bahçelerine, köy ve kasaba kenar mahallelerine girilmemesi, son derece dikkatli olunması ve patlamamış herhangi bir mühimmat veya askeri teçhizata dokunulmaması ve derhal ilgili makamlara bilgi verilmesi istendi.
Anormal görüntü, koku veya ölü izlerinin derhal bildirilmesi, şüpheli nesnelerden uzak durulması, bunlara dokunulmaması, hareket ettirilmemesi ve ilgili makamlara haber verilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Yardıma ihtiyaç duyulduğunda köy ve kasabalarda bulunan sivil savunma ekipleriyle iletişime geçilmesi çağrısında bulunuldu.
Antlaşmanın yürürlüğe girmesiyle özellikle başkent Beyrut’un Dahiye bölgesinden ateşkesi kutlamak için havaya yoğun ateş açılırken, İsrail saldırılarının yerinden ettiği Lübnanlıların güneye doğru hareket etmeye başladığı aktarıldı.
-BMGK’nin 1701 sayılı kararı
BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararı, İsrail’in Mavi Hattı’nın gerisine çekilmesini ve bu hatla Lübnan’daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörüyor.
Ancak Lübnan’ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler, 2000 yılından bu yana Hizbullah’ın güçlü askeri nüfuzu altında bulunuyor.