Kuzey Kıbrıs Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı Derviş Akbilen estetik işlemler konusunda açıklama yaptı, uyarıda bulundu.
Akbilen’in açıklaması şu şekilde:
“Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimi 1960’lı yıllardan itibaren aynı isimli anabilim dalında bu konuda uzmanlaşmış profesörler, doçentler ve uzman hekimler tarafından usta-çırak eğitimi şeklinde verilmekte olup yıllardır en yüksek ihtisas puanına sahip bölümlerden biri olmuştur. En parlak tıp fakültesi mezunları ihtisas sürelerinde tüm dünyada tanınan Plastik Cerrahi hocalarımız tarafından yetiştirilmekte olup ,bu sayede Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi ,dünyadaki sayılı ekoller arasına girmiştir. Özellikle daha ön plana çıkan Estetik Cerrahi ameliyatlarının bu kadar gelişmesi ve tüm dünyada Türk Plastik Cerrahlarının başarısının konuşulmasının ardındaki gerçek genç hekimlerin aldıkları ,zorlu geçen ve gecelerini gündüzlerine kattıkları adanmışlık gereken modern Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimidir.
Son zamanlarda giderek artan sayıda ,diğer branşlardaki hekimler kendilerini plastik cerrah ve estetik cerrah olarak tanıtmakta, bu estetik ameliyatları kendilerinin de yapabildiğini, kurs vs. aldıklarını söyleyip sizleri yanıltarak bu ameliyat ve/veya estetik girişimleri yapmaya başlamışlardır. Kendilerini Fasiyal Plastik Cerrah veya Estetik yüz/burun cerrahı olarak tanıtan Kulak Burun Boğaz uzmanları; kendilerine oküloplastik cerrah diyen göz doktorları, medikal estetik doktoru olduğunu iddia eden pratisyen hekimler, tıp fakültesi okumayan ve kendi işlerini bırakıp botoks, dolgu, ip askı vb. yapan dentistler ; estetik botoks dolgu yapan kadın doğumcular, dudak dolgusu yapan göz doktorları ürologlar, hatta hiçbir cerrahi eğitimi olmayan ve estetik göz kapağı ameliyatı yapan yolunu kaybetmiş nörologlar bu durumlara en güzel örneklerdir.
Gün geçmiyor ki bu kişilerin yarattığı komplikasyonlarla karşılaşmayalım. Bu komplikasyonların bir kısmı çok zor düzeltilmekte bir kısmının ise düzeltilmesi mümkün olmamaktadır. Hastaların yaşadıkları bu problemlerin bu kadar arttığını görünce sizleri bu etik, ahlak ve deontoloji yoksunu bu kişiler hakkında uyarmak gerekliliği doğmuştur. Daha iyi görünmek uğruna yaptırdığınız en basit uygulamanın hayatınızı kabusa çevirip geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlara yol açabileceğini aklınızdan çıkartmayın. Bu komplikasyonları yönetmek ve doğru zamanda doğru tedavi edebilmek aldığımız eğitimin önemli bir kısmıdır. Her zaman söylediğimiz gibi komplikasyonuyla mücadele edemeyeceğiniz hiç bir girişimde bulunmayı düşünmeyin.
Buradan Tabipler Birliğine ve başkanı Sn. Ahmet Özant’a ve Sağlık Bakanlığına ve sağlık bakanı Sn İzlem Gürçağ’a çağrımızdır. Bu kişilerin bu kadar rahat davranmalarının nedeni eski, günümüz şartlarına uymayan, birçok boşluk bulunan yasaların revize edilmemesidir. Bu artık kabul edilemez ve kabul etmeyeceğimiz bir durumdur. Bir an önce vakit kaybetmeden bu yasaların acil düzenlenmesi gerektiği açıktır. Bugüne kadar yaptığımız girişimlere yeterince ilgi gösterilmemesi bu komplikasyonlara adeta davetiye çıkarılmaktadır. Bu konunun takipçisi olacağımızı ve bu yasaların düzenlenmesi, halk sağlığını tehdit eden bu durumun düzeltilmesi için yapılması gereken her girişimi yapacağımızı belirtmek istiyoruz.”