Çanakkale merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırlarında 150 yılı aşkın süredir kazılan Troya Antik Kenti’nde görev yapan arkeologlardan Amerikalı Carl Blegen’in 90 yıllık arşivi, dijital olarak araştırmacıların erişimine açıldı.
ABD’li arkeolog Carl Blegen, ilk kez 1863’te Frank Calvert tarafından kazılmaya başlanan, resmi kazıların 1871’de Heinrich Schliemann tarafından başlatıldığı antik kentte, Wilhelm Dörpfeld’in ardından 1932’de göreve başladı.
Kazıları 1938’e kadar sürdüren Blegen, Troya’daki ilk yüksek çözünürlüklü fotoğraflama ve görüntüleme arşivini oluşturdu.
Blegen, kazılarının 90. yılı dolayısıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamında gerçekleştirilen Troya Kültür Yolu Festivali etkinliklerinde özel bir sergiyle anıldı. “Ben Blegen, Troya’yı Kazmaktan Geliyorum” adlı sergide, orijinalleri ABD’deki Cincinnati Üniversitesinde bulunan fotoğraf ve görüntülerin dijital kopyaları, “Blegen Evi” olarak kullanılan kazı evinde sergilendi.
Kazıyla ilgili çalışmaları bulunan araştırmacılar, arşivden yararlanabilecek. Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, yaptığı açıklamada, Carl Blegen’in Troya Antik Kenti için çok önemli bir bilim insanı olduğunu söyledi.
Özellikle Schliemann’ın yaptığı tahribattan sonra son derece bilimsel çalışan, dönemin en iyi tekniklerini ve en iyi arşivlemeyi kullanan Blegen’in tüm Ege arkeolojisi bakımından önemli olduğunu vurgulayan Gölcük, “Blegen’in 7 sezonluk kazısı süresince ortaya çıkan eserler 1938 yılında İstanbul Arkeoloji Müzesine götürülüyor. Troya Müzesi açılırken ise eserlerin çok küçük bir bölümü tekrar dönüyor. Fakat sadece eserleri değil Blegen’in geriye bıraktığı arşiv bizim için oldukça önemli bir hazine” dedi.
Gölcük, Blegen’in sadece sur içi olarak bilinen Tunç Çağı Troya’sını kazmadığını, surun yani akropolün dışında “Aşağı Kent” olarak bilinen alanda da kazı yaptığını dile getirdi.
Blegen’in 24 Ağustos 1971’de 84 yaşında vefat etmesinin ardından tüm bilgi ve belgelerin Cincinnati Üniversitesinde kaldığını ifade eden Gölcük, geçen sene bu üniversiteden dijital ortamda arşivin kopyalarını aldıklarını belirtti. Kendilerinin talebinden sonra üniversite tarafından bu arşivin açık kaynak haline de getirildiğini anlatan Gölcük, “Blegen arşivinde daha çok günlük yaşama ait özel bilgilerin yer aldığı arşiv ise Atina’da bulunuyor. Oradaki arşivin bir kısmı da Troya Müzesindeki yerini aldı. Çünkü Troya Müzesi sadece eserlerin sergilendiği bir müze değil, bölgenin hafızası olma iddiasında bir müze. Dolayısıyla bu hafızayı kuvvetlendirmek adına Osmanlı arşivlerinden Blegen arşivlerine kadar burada tutmaya ve arşivlemeye devam ediyoruz.” diye konuştu.