Haberin Sesi Özel Haber
Ülkede uzun zamandır ‘fiyatıyla’ adından sürekli söz ettiren kırmızı et, son günlerde sektörleri de içine alan ciddi bir çıkmaza girdi. Et fiyatlarındaki tırmanışı ve ülke gündemindeki son gelişmeleri Haberin Sesi okuyucuları için değerlendiren hayvan üreticileri, “Mandıralarımız hayvan dolu” diyerek aralanmak istenen ‘ithal et’ kapısını sert bir dille eleştirdi. Maliyetlerinin çok yükseldiğini ve ellerindeki malın ‘ya beleşe alınmak’ istendiğini anlatan hayvancılar, “Emeğimize yazık-günah!” dedi.
Ülkedeki hayvan varlığının talebe yetecek kadar olduğunu anlatan hayvan üreticileri, ithal et talebinin arkasında ‘rant’ olduğunu savundu. Girdi maliyetlerinin sürekli artması, yem fiyatlarının dövize endeksli olması ve denetim eksikliği gibi faktörlere dikkat çeken üreticiler, karşı karşıya kaldıkları zorlukları anlattı.
Fiyatların denetlenmesi, ithal ete olan talebin azaltılması ve yerli üretimin desteklenmesi çağrısında bulunan üreticiler, yüksek maliyetler nedeniyle birçok küçük hayvancının mandırasını kapattığına dikkat çekti. Haberin Sesi’ne konuşan üreticiler, bu zorlukların aşılması için devletin daha etkin önlemler alması ve üreticilerin emeklerine daha fazla değer verilmesi gerektiğini vurguladı.
Kasaplar ile hayvancılar arasında ‘ithal et’ tartışması!
Et fiyatlarındaki kaos, sektördeki emekçileri bir birine düşürürken, hükümetin nasıl bir orta yol bulacağı merak konusu oldu… Et fiyatlarındaki artışı değerlendiren kasaplar bunu ‘arzın talebi karşılamamasına’ bağlarken, Hayvancılar Birliği, ‘yeterli hayvan’ olduğunu savunuyor. Kasaplarla birlikte basın toplantısı düzenleyen KTEZO Genel Koordinatörü Hürrem Tulga ise et piyasasının çok startejik bir konu olduğunu ifade ederek ülkeye ithal et getirilmesinin önünün açılması halinde kendilerinin piyasayı denetleyeceklerini vurguluyor.
HAYVAN ÜRETİCİLERİ NE SÖYLEDİ?
Hayvancı Naim Çiftçioğlu:
“Ülkede hayvan yok, ithale izin verin deyenler çıkıp mandıraları gezsinler, hayvancılarla konuşsunlar”
“Elimizde hayvan çok. Elimizdeki hayvanları almazlar sonra da ithal et isterler. 120 TL’ye koyun almak istiyorlar, elimizden beleşe ürün alma peşindeler, emeklerimize yazık, günah… Bizim de giderlerimiz var. Mandıralar kuzu dolu, herkes satmak ister ama beleş almak istedikleri için ‘hayvan yok diye’ bağırıyorlar. Bir balya için 2 bin, 2 bin 500 TL fiyat biçiliyor, küçük hayvancı zaten kalmadı, ihtiyacı olan malını ucuza sattı, mandırasını kapattı. Ülkede hayvan yok, ithale izin verin deyenler çıkıp mandıraları gezsinler, hayvancılarla konuşsunlar.”
Hasan Haydaroğulları:
“Zaten hükümet daha önceden denetimlerde bulunsaydı fiyatlar bu aşamaya gelmezdi”
“Gerek hükümet, gerek kasap gerek hayvancı, herkes suçlu ama herkes de kendine göre haklı… Et daha ucuza piyasa bulmalı, hükümet orta yolu bulmalıydı. Tüketici bu fiyatlara et tüketmemeli. En büyük giderimiz yem. Giderimizin yüzde 80’i sadece ithal edilen yemdir. Akaryakıt, elektrik, diğer giderlerimiz de fazla. Ama yem fiyatları dövize endeksli olduğu için bizi çok zorluyor. Zaten hükümet daha önceden denetimlerde bulunsaydı fiyatlar bu aşamaya gelmezdi.”
Hayvancı Kağan Güler:
“Elimizde kalan büyükbaş ve küçük başlar var ama almıyorlar, sonra yetersiz et var deniliyor”
“Üretici her gün, her aldığı ürünü zamlı alıyor. Girdi maliyetleri yerinde durmuyor ama üretici kendi ürününe değer biçemiyor ve malı elinde kalıyor. Elimizde kalan büyükbaş ve küçük başlar var ama kasaplar almıyor sonra yetersiz et var deniliyor. Bizden 250 TL’ye alınan canlı kuzu 850 TL’!ye satılmamalı. Bunu devlet denetlemeli. Bu denetimleri herkesin maliyetine göre yapmalı. Geçen yıl 800 TL’ye aldığımız balya bu yıl 2000 TL oldu. Benzer fiyat artışı arpa buğday silajlarında oldu. Her şey bu ölçüde zamlanırsa ayakta kalmak için etimize sütümüze zam istiyoruz ama anlayan yok. Diğer giderleri saymıyoruz bile… İthal etten söz ediyorlar ama biz hayvancıların elinden de ürün almıyorlar. Herkes kan ağlıyor, elimizdeki hayvanları satamıyoruz ve ithal et getirmek için bizi bu duruma düşürdüler. Rant için bunu yapıyorlar…”
Haberin Sesi-2024