KTÖS Başkanı Baybora, her yıl olduğu gibi bu yıl da okullarda fiziki anlamda sıkıntııların yerinde durmakta olduğunu belirterek, öğrencilerin yığınsallığının ekonomideki ciddi sıkıntılardan dolayı özel okullardan devlet okullarına artacak olmasından kaynaklı ciddi anlamda yetersizliğin baş göstereceğini kaydetti
Baybora, Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’nin alt yönetimi olduğunu belirterek, siyasi yönden bunun sonuçlarının yaşanmakta olduğunu söyledi. Baybora, ekonomik yönden de bunun sonuçlarını yaşamakta olduğumuzu ifade ederek, “toplumun fakirleşmesi ile özel okulların ücretinin döviz cinsi olması ailelerde ödeme güçlüğüne yol açtı. Birçok aile özel okuldan çocuğunu devlet okuluna aldırdı” dedi
Devlet okullarının alt yapısının tamam olmayışının eğitimin yürütülmesi adına ciddi sıkıntılara neden olduğunu söyleyen Baybora, okullardaki altyapı sıkıntısının sürmekte olduğuna vurgu yaptı
Baybora, kamu hizmeti komisyonu atama yaptıktan sonra 180 geçici öğretmen ihtiyacının doğduğunu belirterek, eğitim bakanlığının hala bir görevlendirme yapmadığını söyledi. Baybora, birçok okulda ciddi anlamda öğretmen eksikliğinin olduğunu ifade ederek, ilgili bakanın eğitimle ilgili herhangi bir kaygısının olduğunu düşünmediğini belirtti.
KTÖS Genel Başkanı Mustafa Baybora, Yeni Bakış Web Tv’de, Vizyon programında Meltem Sakin’in sorularını yanıtladı. Baybora, son iki yıldır salgın koşullarının çok ağır noktaa olduğunu belirterek, aşılarla birlikte bağışıklığın kazanıldığını, sağlık üst kurulunun kapalı alanlarda sadece okullara maske takma zorunluluğu getirmesinin çok doğru bir yaklaşım olmadığını kaydetti. Baybora, Türkiye’de de böyle birşeyin olmadığını belirterek, güneyde de bunun böyle olduğunu kaydetti. Baybora, “Bizde de aynı uygulama olsun demiyoruz fakat üst kurulun almış olduğu karar kapalı alanlara herhangi bir denetim getirmezken okullara yönelik zorunluluk getirilmesi faaliyetleri kısıtlamanın dışında başka bir şey getirmez” dedi.
“180 öğretmen eksikliği var”
Baybora, kamu hizmeti komisyonu atama yaptıktan sonra 180 geçici öğretmen ihtiyacının doğduğunu belirterek, eğitim bakanlığının hala bir görevlendirme yapmadığını söyledi. Baybora, birçok okulda ciddi anlamda öğretmen eksikliğinin olduğunu ifade ederek, ilgili bakanın eğitimle ilgili herhangi bir kaygısının olduğunu düşünmediğini söyledi.
“Mücadele etmeye devam”
Baybora, öğretmenler yasası ile ilgili mutlaka karar aşamasında ilgili paydaşların görüşlerinin de alınması gerektiğini dile getirerek, eğitim bakanlığının çağdaş anlayışta olmadığını kaydetti. Bakanlığın yasa ile ilgili herhangi bir istişare yapmadığını söyleyen Baybora, haziran ayında vermiş olduğumuz raporun sonrasında basın önünde istişare edildi demenin doğru olmadığını dile getirdi. Baybora, mücadele etmeye devam edeceklerini ve meclis gündemine de geldiği zaman her türlü grev ve eylem ve de demokratik haklarını kullanacaklarını kaydetti.
“Birçok aile özel okuldan çocuğunu devlet okuluna aldırdı”
Baybora, kuzey kıbrısın Türkiye’nin alt yönetimi olduğunu beirterek, siyasi yönden bunun sonuçlarının yaşanmakta olduğunu söyledi. Baybora, ekonomik yönden de bunun sonuçlarını yaşamakta olduğumuzu ifade ederek, “toplumun fakirleşmesi ile özel okulların ücretinin döviz cinsi olması ailelerde ödeme güçlüğüne yol açtı. Birçok aile özel okuldan çocuğunu devlet okuluna aldırdı. Alabilen alıyor, almak istemeyen zorluk yaşıyor” diye konuştu. Devlet okullarının alt yapısının tamam olmayışının eğitimin yürütülmesi adına ciddi sıkıntılara neden olduğunu söyleyen Baybora, okullardaki altyapı sıkıntısının sürmekte olduğuna vurgu yaptı.
“UBP AKP’ye teslim oldu”
Baybora, cumhurbaşkanı, başbakan, bakan olsun hiçbirinin de kendi başına bir karar almasının mümkü olmdığını belirterek, tüm bakanlıklardae elçiliğin müşavirlerinin mevcut olduğunu, alınacak kritik kararlarda son sözü onların söylediğini kaydetti. Baybora, bunun teslim olma adına çok önemli bir nokta olduğunu belirterek, “aynı şekilde UBP’de AKP’ye teslim olmuştur. Temel mesele ise ranttır” dedi.
“Sendikaları etkisizleştirmek istiyorlar”
Mustafa Baybora, AKP’nin Kıbrısının Kuzeyinde dikensiz gül bahçesi istediğini belirterek, bir takım siyasi parti ve sendikları pasivize ederek etkisizleştirmeye çalışmakta olduklarını kaydetti. Aslolanın örgütlü yapı olduğunu söyleyen Baybora, mücadele veren siyasi parti ve sendikaların susturulmasının istendiğini belirtti.
“Güvenmiyoruz”
Baybora, Göç Yasasıdan işe girenlere ek ücret verilmesi konusunda, çalışma bakanının devreye girerek kendileriyle görüştüğünü ve bir noktaya gelindiğini belirtti. Baybora, günün sonunda talepleri karşılayacak bir noktaya yaklaştıklarını belirterek, geçtiğimiz Cuma günü de başbakan maliye ve çalışma bakanı ile resmi bir toplantı yapıldığını söyledi. Baybora, göç yasasından göreve girenlere ek artış verlmesi ile ilgili ve bunun bir şekilde takvimlendirikrek planlanmasının bakanlar kurulunun kanun hükmünde kararname alarak uygulamasına kaldığını dile getirdi. Baybora, “Bekliyoruz göreceğiz. Ancak gerçekte güvenmiyoruz” dedi.
“Yetersizlik baş gösterecek”
Baybora, yeni eğitim yılının her yıl olandan çok farklı başlamayacağını belirterek, sendika olarak her yıl haziran ayı içinde yapılan anketler sonucunda bir raporun hazıralnadığını söyledi. Baybora, eğitimdeki idari, fiziki, yönetsel anlamda tüm sıkıntıları ortaya çıkaran raporu kamuoyu ile paylaştıklarını belirrti. Baybora, 2 buçuk yıldır yaşanmakta olan salgın koşullarından dolayı ailelerin, çcukların ve öğretmenlerin yaşadığı sıkıntıların ortada olduğunu kaydetti. Baybora, bunun yanında ekonomik koşulların da ortada olduğunu belirterek, “eğitimde yaşanan sorunlara çözüm önerileri ile birlikte eğitim bakanına hazırladığımız raporu sunduk. Yaklaşık 12 gün sonra bizn basınla paylaştığımız raporu kendisinin görmediğini söyledi. Temel sıkıntı aslında buradadır. Eğitimi yönettiğini iddia edenlerin duruşu ortadadır” diye konuştu. Baybora, her yıl olduğu gibi bu yıl da okullarda fiziki anlamda sıkıntııların yerinde durmakta olduğunu belirterek, öğrencilerin yığınsallığının ekonomideki ciddi sıkıntılardan dolayı özel okullardan devlet okullarına artacak olmasından kaynaklı ciddi anlamda yetersizliğin baş göstereceğini kaydetti.